22 Ocak 1979 yılında Ankara’da dünya Gelen Sunucu Yazar İlköğretim Hayatını da burada tamamlamış ve 1993 Yılında Radyo Vizyon’da çalışan Erhan Konuk sayesinde Tv hayatına girdi. O dönemlerde TRT kanalında yer alan spikerlerinin yardımıyla sektöre ait ciddi bilgiler edindi ve kendine tecrübeler kazandırdı..
Bu sürecin ardından sistemli ve ciddi bir şekilde eğitim almak için İstanbul’a geldi. İstanbul’da ilk olarak Alem Fm’de yayın hayatına başlayan Daha sonra da 2001 yılında NTV kanalında seslendirme sektörüne girmesiyle Tv haberciliği eğitimini alan Özge Uzun habercilik sektörüne geçiş yapmış oldu.
Uzun zaman NTV ekranlarında hizmet veren veren sunucu, yazar FOX Tv ve CNN Türk’te de spikerlik görevlerinde de bulunmuştur.
2012 senesinde Kanaltürk te sabah programı sunan yazar uzun bir süre Tv8 ‘de Haftasonu sabah kuşağı programı olan “Erken Baskı”nın sunuculuğunu yapmış Hafta içlerde “Güzel Bir Gün” programlarının 2015 yılının ilk günlerinde TRT Haber kanalına geçmiştir. 5 Yıldır Başkent İletişim Akademisinde diksiyon spikerlik, TV sunuculuğu konusunda eğitim yapmaktadır. Arslan Dağhan Üst’ün yaşadığı rahatsızlıktan Dolayı Farklı Gelişim gösteren çocuklar ve ailelerine destek konusunda seminerler de veren Özge Uzun Sizin Hiç Maviniz Var mı? kitabıyla kitap çekmiştir.
Kitabına; Size sonu Mutlu olan filmlerdeki mucizelerin yaşandığı bir hikaye anlatmak istedim diye başlayan Daha çok umut vermek şükredeceğim ne kadar çok şey olsa da aslında karanlık bir hikaye…
Yine de her gecenin bir güneşi vardır değil mi? Kim bilir Belki benim güneşim de bu kitap olur diyerek Bu kitabı en çok bayanlar okusun istiyorum…
Bir zamanlar benim yaşadığıma benzer deneyimler yaşamaya başlayan ebeveyn olan anneler. Henüz yolun Başında olanlar… Ve Dağhan’ın doğduğu zamanda benim rehberim olsaydı diye çok düşünen ve en çok düşlerim ve kendimi dövmelerim az olurdu Ama mutlaka olurdu diyerek Anneliği hele de özel bir çocuğu olanlara deneyimlerini paylaşarak görece kolaylaşan bir olguyu anlatmış Bayanların Yanı sıra baba olmaya aday bütün erkeklerin okumasını istemiştir.
Çünkü; Kadınlara anne olduktan sonra anlamakta güçlük çeken onlardan uzaklaşan dünyaya yeni gelen minik bebekle beraber onları yalnızlığa iten erkeklerdir.
Bana göre bu kitabı ön yargıları olanlar her yaşanın altında bir bit yeniği arayan kişilere hep kötü şeylerin kendi başlarına geldiğini düşünen kişilere ve şükretmeyi gerçekten bilmeyen en ufak şeyleri bile kocaman bir paraşüt gibi ortaya atıp mucizelerin farkına varmayan ebeveynlere bir rehber niteliğinde olmasını dileyerek yazmış ve SÖZ UÇAR YAZI KALIR,İNSANLAR ÖLÜR İZLERİ KALIR diyerek ben sözümü ve izimi bu dünyaya kazımak için yazdım diyerek Son noktayı koyar Başlangıçta Sizde bu hikayeyi merak ediyorsanız Bir oturuşta okuyabileceğiniz 168 sayfalık nefis bir kahve eşliğinde hüzünle okunabilecek rehber bir kitap…