Günümüz Modern yaşam algısı hayatımızın her noktasını günden güne hızlıca etkilemekte. Gerek içerisinde bulunduğumuz ev hayatı gerek ise iş hayatı hızlıca modern elit yaşam döngüsü içerisinde değişip gelişmeye kimi zaman doğru kimi zaman ise fuzuli dediğimiz tüketime yol açmakta.
Mobilya aksesuar giyim arabalar ve teknoloji derken en iyisi benim olsun algısı insanların daha çok çalışmaya asosyalleşmeye ve yalnızlığa mahkum etmekte ne yazık ki İnsanlık bu durumun farkında değil.
En iyisi sizlerin olsun evet ancak “Olmasa da Olur” demeyi bilmeli İnsan hayatının her döneminde israf tüketim çılgınlığı ve gereksiz harcamalar bizleri ve gelecek nesilleri fazlası ile etkilemekte. Öyleyse bu algının önüne aile yaşam tarzları ve öncelikleri değiştirerek başlayabileceğimize inanmalıyız.
Her evde kişi sayısına göre araba düşmesi her yeni çıkan telefona mutlaka sahip olunma arzusu leptop ıpad akılı telefon kısacası teknoloji tutkusu insanlığı nereye götürüyor ve bu kadar araç gereç gerçekten bizle için gereklimi bunu sorgulamalı insan.
Bu tarz istekler insanı atalet sendromuna sürüklüyor yani eylemsizlik istediklerine kavuşamayan maddi manevi yeterli olamadığı kanaatinde öylece kala kalıyor zorlu hayat şartları karşısında bunun ile ilgili kitap satışı yok satan ve çok fazla geniş bir kitleyi hedef almayı başarmış Mümin Sekman ın kitabından kısa bir anektot paylaşayım ve şiddetle okumanızı tavsiye eder örneklemesi ile yazımızı sonlandıralım umarım yarına bambaşka olarak uyanırız yenilenme ve başaracağız daha ileri taşıyacağız olgusu ile..
“Afrika da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa yem olacağını bilir. Afrikada her sabah bir aslan uyanır ve en yavaş ceylandan daha hızlı olması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir” Bu son derece açıklayıcı bir hayat dersi veren atasözüne kulak verin Aslan yada ceylan olmanızın önemi yok Yeterki her sabah kalktığınızda koşmanız gerektiğini bilin.