Anaokulu sınıfı hayal edin… Tüm duvarları rengarenk, dans eden harflerle dolu yazılar, birkaç sevimli hayvan karikatürü… Böyle parlak ve eğlenceli sınıflar son senelerde tüm anaokulu sınıflarının vazgeçilmezleri haline geldi. Peki asıl soru şu, bu dekorların çocukların üzerindeki etkisi nedir? Teşvik mi yoksa dikkat dağınıklığına mı sebep oluyor? Benim fikrim çok fazla kalabalık alanlar her zaman çocukların dikkatini dağıttığı yönündedir. Algı ve odağını duvardaki süslerin doldurmasını istemem. Ancak şöyle olabilir, okulun ön cephesi toplumun kültür ve geleneklerini yansıtabilir veya lobinin tavanı takımyıldızlarının gizemini yansıtabilir. Giriş, kapı ve pencereler nesnelerin şekil ve biçimleriyle ilgili öğretici bilgiler verebilir. Bu örnekleri okulların amacına göre çeşitlendirmek mümkün. Örneğin anaokuluna yeni başlayan bir çocuk için, her zaman ilgi ile izlediği bir çizgi film kahramanının resmini gittiği sınıfta görmesi okula olan uyumunu pozitif yönde destekler. Bu da daha istekli okula gitmesini sağlayabilir. Okul ile kendi iç dünyasında bir bağ kurar.
Tüm bu karmaşanın içinde bir de öğrencilerin okul araç gereçleri, oyuncaklar, kıyafetler etrafta ise o zaman daha büyük bir sıkıntı. Devreye kurtarıcı ve düzenleyici dolaplar giriyor. O dolapları da tüm eşyalarda olması gerektiği gibi sabitlemeliyiz. inegöl mobilya modelleri arasında sağlam ve güvenli ürünler bulabilirsiniz. Herhangi bir felaket durumunda veya çocukların çarpması, itmesi durumunda düşmemeleri gerekmektedir. Aslında eşyaların dış güzelliklerinden çok, ne kadar güvenli olduklarına göre seçimler yapılmalıdır. Sınıf ve okul çevresinin tasarımı, güvenliği çocukların öz saygı, aitlik duygusu ve kendi dünyalarındaki kararsızlık gösteren diğer duygularını kontrol etmede de etkili bir faktördür. Çocukların ihtiyaçları dikkate alınarak tasarlanan bir okulda, çocuklar daha doğal ve saygılı davranışlar sergileyecek, bu sayede sınıf düzeninin sağlanmasına da katkıda bulunacaklardır. Kendi içlerinde uyumlu olan çocuklar aynı uyumu arkadaşlarıyla da bulacaklardır. Karşılıklı ilişkilerin sağlam temeller oluşturabilmesi için önce tüm özelliklerin kendisinde olması gerekmektedir. Bunları oluşturmak da aile, okul ve son olarak tabii ki çocuğun kendisine bağlıdır.
Çocukları koruma ve kollamaya yönelik araştırmalar yaparak onlara uygun eşyalar seçtiğinizde oradaki çocuklar için güveniniz bir tık daha artacak ve gözünüz sürekli kim nerede ne yapıyor diye gezinmeyecektir. Camlar ve kapıların bile kilitli olması gerekmektedir. Kesici ve delici hiçbir alet bulundurulmamalıdır. Gelişmeleri açısından yaptıkları el işlerini makas vs kullanarak yapıyorlarsa bile, daha sonrasında hemen toplanmalıdır. Kendilerine veya başkalarına zarar vermelerini hiç kimse istemez… Bir okulda çocuklar kendilerini güvende hissetmek isterler. Okullardaki alanlar ise çocukların öğrenmelerinde oldukça etkilidir. Binaların yapısı çocukların bireysel ihtiyaçlarını, beklentilerini karşılayacak olursa şüphesiz çocuklar kendilerini orada daha iyi hissedeceklerdir. Beklentilerle birlikte okul alanlarının tehlikelerden de uzak olması gerekir. Kendisini güvende hisseden bir çocuk hem akademik hem de sosyal olarak daha olumlu davranışlar sergileyecektir.
Anasınıfı için seçilecek eşyaların çocuklar için en rahat, en kullanışlı ve en ekonomik olanları olmalıdır. İdeal olan onlara eksiksiz eğitim alanı sağlamaktır. Aynı zamanda sağlıklarını da ön plana alarak renkli eşyaları boyalarının çıkmamasına özen gösterilmelidir. Boyalı, simli olması çocukların dikkatini çeker ancak sağlıkları üzerinde kötü etki yaratabilir. Hatta birçok çocuğun böyle şeylere alerjisi bile olabilir o yüzden genellikle sade ve plastik yapıda eşyalar seçilmelidir. Oyuncaklar da çocukların ilgisine göre seçilmeli ve yine sağlıklarına zarar veremeyecek kalitede olmalıdır. Çocuklar için alınan masa ve koltuk her öğrenci için aynı olmalıdır. Ancak farklı bir durumu var ise istisna olabilmektedir. Çocuklar o yaşlarda her zaman başkalarının eşyalarını daha çekici bulmaktadır. Küçük boyutlarda seçilen eşyalar yine onları zorlamayacak şekilde olmalıdır ki rahatlıkla oturup kalkabilsinler. Ayrıca bu masalar ve sandalyeler grup şeklinde kalabalık oturacakları bir şekilde olmalıdır. Asla bireysel olanlar seçilmemelidir. Bu şekilde onlar beraber bir şeyler yapmaya alışacaklardır. Yerdeki halı döşeme olmalıdır ve asla koştukları zaman kaymamalıdır. Düzenli temizliği yapılabilmeli ve üzerinde kir tutmamalıdır.
Yüksek düzeyde teknolojik şeylerin anaokulu sınıflarında olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tarz şeyler günümüzde zaten hemen hemen her çocuğun evinde bulunuyor. Oyun sistemleri sınıfta olursa hem aralarında kim oynayacak tartışması olur hemde farklı şeylere yönelmezler. Arkadaşlarıyla farklı oyunlar oynamaz ve öğretmenleriyle iletişime geçmezler. Bir şeyler öğrenmeye eğilimi olan çocuklar o yaşlarda bunlara vakit harcarsa ilerisi için büyük şeyler kaybedebilirler. O yüzden bu tarz oyun sistemleri evde bile belirli aralıklarda tutulmalıdır. Örneğin 1 saat boyama yapabilir daha sonrasında bu tarz oyunlarını da 1 saat oynayabilir. El becerileri gelişmesi açısından bir nevi teşvik bile olabilir. Çünkü artık çocukları bu boyama işini bile telefon ve bilgisayarlardan oynamaya başladılar. Bazı durumları fark edip erken müdahale ederseniz çok daha iyi olacaktır. Hem öğretmenler hem veliler olarak bunlara dikkat edilirse gelecek için çok iyi çocuklar yetiştirebilirsiniz.
Tüm bunlara dikkat ederken bu yaş çocuklarının evlerindeki odalarının da ne kadar önem arz ettiğini sanırım anlamışsınızdır. İnegöl Mobilya Vadi çocuk ve genç odası modelleri tam da bu konuda imdadınıza yetişiyor. Tüm ürünlerini sağlıkla ve güvenle kullanabileceğiniz birbirinden şık onlarca model burada.