Bugün Kendin İçin Ne Yapıyorsun?

Bugün-Kendin-İçin-Ne-Yapıyorsun
Bugün-Kendin-İçin-Ne-Yapıyorsun

ÜZERİNDE düşünülmesi gereken bir soruyu kendimize  soralım;

Malum öyle ya da böyle herkes için birşeyler yapıyoruz. Kimisi zorunluluktan mesela iş hayatında olanlar bunu daha iyi bilir. örneğin; aman şu işleride  yetiştireyim patron laf etmesin diye, kimisi alışkanlıktan kimisi de şuursuzluktan (aslında ona sinir oluyorum ama doğum gününü kutlamaya gidiyorum ; onu da yapayım bu iş de aradan çıksın derken bir bakmışız gün bitmiş. Günümüz yasakları boşverme  tadında geçmiş gitmiş. Günler art arda dizilmiş, yıllar akmış, ömür bir geçmiş. Ömrümüzü ertelediğimizden meğer haberimiz bile olmamış.

Zamanı durdurmak elimizde değil, ama hayatı dolu dolu yaşamak elimizde. Ve pek tabi ne ile doldurduğumuz önemli olan. Evin ihtiyaçları, çocukların istekleri, arabanın bakımı, fazla mesai derken başınızı kaşıyacak vaktiniz kalmayabilir. En son ne zaman koltuğa oturdunuz ve pencereden dışarıyı seyrettiniz? Aldığınız her nefesi hissederek günün muhakemesini yaptınız? Dizi izlemek, kitap okumak ya da telefonda arkadaşlarınızla konuşmanın haricinde kendinize vakit ayırdınız? Kendinizle baş başa kaldınız ve hayatta var olduğunuz yeri sorguladınız? Günüm nasıl geçti? Bulunduğum konumdan memnun muyum? Nerede olmak isterdim? O noktaya varmak için ne gibi değişiklikler yapmam gerek?

Hayatı; yaşamakta , ciddi meselelerdir bunlar. Fakat eğitimi verilmiyor. Kişinin kendini tanıması, hayata dair kendini mutlu edecek bilinçli tercihler yapması ideal olan. Ancak bizler etrafımızdan görerek, toplumsal normlarla, başkalarının yönlendirmesi ile, kimi zaman da içgüdülerimizle şekillendiriyoruz seçimlerimizi. En sevdiğimiz tabir, “yuvarlanıp gidiyoruz.” Durup düşünüp bu benim için en iyisi midir, ben bu durumda mutlu/huzurlu olacak mıyım demiyoruz, fırsatımız olmuyor. Oysa ki kendi hayatımızdan bahsediyoruz, En basit  bir şirket için bile en basit kararları etraflıca düşünüyoruz: “Yok efendim aldığımız bir hizmetin  masraflarını 3 kuruş daha kısmak için A şirketini seçmeliyiz.”  “Sosyal medyada 2 tık fazla almak için kırmızı renk tercih etmeliyiz.”

Esas olan sensin, geri kalan her şey senin iz düşümün, farkında değil misin? Önce Sen  varsın. Sen var olabildiğin için o şirkette çalışansın. Eşine hayat arkadaşı. Çocuklarına babasın. Anneciğine oğulsun. Devletine vatandaşsın. Buse’nin  arkadaşısın. Sen yoksan hiç bir sıfatın hükmü yok; şirketin, göz bebeğisin, Bu durumun farkında olmak ve gidişatı değiştirmek yine bizim elimizde. Kendimizi önemsemek, herkesin her işine yetişmektense “Ya bugün benim kafa dinleme günüm, kusura bakmayın.” diyebilmek, bizi ne kadar önemli kılıyorsa  ve mutlu ediyorsa ona vakit ayırmak.. Bu ister yan gelip yatmak olur, ister alıp başını gitmek. Yeter ki içinize sinsin, ruhunuza ters düşmesin. Öncelikle kendinizden mesulsünüz, benliğinizi memnun etmekle görevlisiniz. Geri kalan her şey ikinci sırada…İş Aşk gibi

Ve gelelim olmazsa olmaz gündelik işlerimize. Birinci sırada kendisinin olduğunu bilen için zorunluluklar yoktur, seçimler vardır. Kendini tanıyan ve ne istediğini bilen biri için çalışmak zorluk değil hayatın tadı tuzudur. Avukat Elif Çavuşoğlu gibi avukatlığını farkındalıkla yapar, Kimisi gibi mesleğini kendimi bir şey karşılığında satmaz. İşinin hakkını veririr. manasız konuları kafasına takmaz. Duruşmasına keyifle gider ve davayı istediği gibi  kazanır.. Sevmediği kişiler ile yapmacık ilişkiler içerisine girmez, yalan söyleyip kafasını ağrıtmaz. Çünkü bilir ki tüm bunlar için  o kişi değmez. Yaşadığı her anın tadını çıkarmaya bakar, baktığı her yerde iyiyi güzeli görür.Bir kardelen çiçeği gibi saf temiz kırılgan duygularla…

İnsan her yaşın acemisi’dir denir. Çok doğru bir söz. Kaç yaşında olursak olalım her yeni gün hepimiz için bilinmezlikler içeriyor, sürprizleri var, daha yapacağımız hatalar, şaşıracağımız durumlar olacak. Ve kapıda bekleyen mutluluklar. Yaşayıp göreceğiz. İyi niyeti, güzel düşünceyi, saygıyı, sevgiyi, anlayışı biriktirebiliyorsak, ne yaşanırsa yaşansın yapıcı pencereden bakabiliyorsak ne mutlu bizlere O zaman boşa geçirmemişiz demek geçen yılları,

Ruhunuzu ve Yaşamınızda , dolu dolu bir yıl ömür geçirmenizi dilerim…